TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Cebit Bilişim Eurasia 2010, Türksat Bilişim Söyleşileri’nin konuğu oldu. Konuşmasında 1980 sonrası Türkiye ekonomisinin yaşadığı değişimden örnekler veren Hisarcıklıoğlu, 3 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’den 130 milyar dolar ihracat yapan, ekonomide 26. sıradan 17. sıraya yükselen bir Türkiye’ye ulaşıldığını anlattı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “En büyük gücümüz girişimci ruhumuz” derken, “Hayal etmekten korkmayın. En özgür olduğunuz alan orasıdır. Hayal edeceksin, hayalle beraber hedefini koyacaksın. Bununla beraber çalışacaksın. Ancak sonuç öyle geliyor” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, 1980’in Türkiye’de değişim sürecinin başlangıcı olarak görüldüğünü ifade ederek, 80’lere kadar gümrük duvarlarının arkasına saklanmış, kalitesiz mallar üreten bir yapımız olduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Bu noktaya nerden geldik? Geçmişi bir hatırlamamız lazım ki geleceğe öyle bakalım. Türkiye için değişimin mihenk noktası 1980’dir. 19080 Türkiye’de değişim sürecinin başlangıcı. Ana işaret noktası orası. 80’e kadar biz duvarların arkasına saklanmış, azıcık aşım ağrımayan başım anlayışıyla kendi kendimize yeten bir ekonomiydi hedefimiz. Gümrük duvarlarının arkasına saklanmış, kalitesiz mallar üreten ama pahalı olarak bunları tüketicilere sunan bir yapımız vardı. İlk defa 1980’de bir insan geldi bize gidin yurt dışına açılın dedi. Düşünebiliyor musunuz? Yüzmeyi bilmiyorsun, biri gelip diyor ki çabuk yüzmeyi öğren, yüz diyor. Ben yüzmeyi bilmiyorum. İnsan bilmediği şeyden korkar. İşte hepimiz korttuk. Benim de tam okulum bitmiş, ticaret hayatına yeni başladığım yıllar. Kafalarda müthiş bir soru işareti ve korku vardı.
Artık, dünyayı keşfetmeye başladık. Türkiye bugün bir başarı hikâyesi yazıyorsa bunun arkasında bu var. Ki 1912’de bir yabancı yazar Osmanlı İmparatorluğu’nu tahlil ederken diyor ki: ‘Türklerin tek bir idealleri var. Ya askerlik yapmak istiyorlar ya da memur olmak istiyorlar. Olmak istemedikleri tek konu ticarethane sahibi olmak. Onu aşağı bir sınıf olarak görüyorlar.’ Bugün bakıyoruz, ticari gücü yüksek ülkeler hep ayakta kalmışlar. Düşünün İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya ve Japonya yerle bir oldu. Ama tekrar dünyanın en büyük ve en güçlü ikinci ve üçüncü ülkesi konumuna geldi. Neden bu hale geldi? Güçlü bir özel sektörleri, müteşebbisleri olduğu için. Sıfırdan başladılar ve bu hale geldiler.”
-“Müteşebbisliği 1980 sonrasında öğrendik”
Türk girişimcilerin müteşebbisliğimizi 1980 sonrasında öğrendiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de petrol yok, doğalgaz yok, doğal kaynak yok ama 80 sonrasında dışarıyla açılmayla beraber, yani yüzmeyi öğrenmeye başlamamızla beraber, müthiş bir müteşebbis ruhumuzun olduğunu keşfettik. “ dedi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“1980’de Türkiye’nin toplam ihracatı 3 milyar dolar. Bunun yüzde 90’ı da tarım ürünleri. Yurt dışına üzüm, fındık, tütün ve pamuk satıyoruz. Biri gelip diyor ki haydi bakalım yurt dışına mal satın. O zaman hatırlıyorum benim kafamda soru işaretleri oluşmuştu. Annemin o zamanlar bir çamaşır makinesi vardı. Makine çalışınca yürüye yürüye banyodan antreye gelirdi. Bizim çamaşır makinesi yürürdü. Derdim ki bu yürüyen çamaşır makinesini mi satacağız? İki tane otomobil üretiyoruz. Türkiye’de 1000 tane ihracatçı firma var. Türk ekonomisi 26. Sırada. Suudi Arabistan senden zengin. Yunanistan’la eşit konumdasın. Bugün nereye geldik biliyor musunuz? Hiçbir milletin geçmişinde olmayan bir başarı hikâyesi yazdık.
3 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’den 130 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’ye geldik. Bunun yüzde 92’si sanayi malı. 300 milyon dolarlık sanayi malı ihraç eden ülke 100 milyar doların üzerinde sanayi malı ihraç eder hale geldi. Bunun yüzde 15’i de yüksek teknolojik ürünler. Yani dünyaya yüksek teknolojik ürünler ihraç eder hale geldik. Yürüyen çamaşır makinesinden geldiğimiz nokta şu: Avrupa’da kullanılan her 3 beyaz eşyadan birisi Türk malı. Bu müthiş bir şey.
-Girişimcimiz de işçimiz de başarılı”
O gün ithal ediyorduk. Bugün Avrupa’da satılan her 3 televizyondan birisi Türk malı. Bugün ABD’den sonra 7 tane otomobil markasının üretildiği ikinci ülkeyiz. 2 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Japonya’dayız. Toyota’nın CEO’su Sayın Cumhurbaşkanımıza şunu söyledi: 26 ayrı ülkede operasyon yapıyoruz. Dünya’daki en verimli fabrikamız Adapazarı’ndaki fabrikamız diyor.
Ülkemizin girişimcisi bu kadar başarılıyken, işçisinin de ne kadar başarılı olduğunun en somut göstergesi. Bizim insanımıza iyi eğitim verilirse, hangi noktada olursa olsun müthiş bir başarı hikâyesi yazıyor. Japonya’daki Toyota’nın daha da üstünde sıfır üretim hatasıyla Toyota üretiyoruz.
8 ay önce Kore’deyiz Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte. Hyundai İzmit’te üretim yapıyor. Hyundai’nin CEO’su da aynı şeyleri ifade etti. Bizim insanımızda müthiş bir müteşebbis ruh var. Eğer doğru yönlendirilirse, doğru hedef konulursa her şeyi başarabilir. İşadamı da böyle işçisi de böyle.”
"10 milyon turiste hayal derken, 28 milyon oldu”
1980’lerde Türkiye’nin turizm geliri sadece 300 bin dolar. Bu adam dedi ki, Türkiye’ye 10 milyon turist gelecek dedi. Hiç kimsenin hayalinden geçmiyor böyle bir şey. Hep beraber dedik ki, Türkiye’ye 10 milyon turist gelir mi? diye düşünüyorduk. Geçen yıl Türkiye’ye kaç turist geldi? 28 milyon turist geldi Türkiye’ye. Hedef 10 milyondu. 28 milyon oldu. 22 milyar dolar Türkiye’nin turizmdeki geliri.
Allah bize öyle bir coğrafya vermiş ki kıymetini bilmeliyiz. Muğla’nın kıyı şeridi 1144 km. İspanya’nın Akdeniz’e kıyı şeridi ne kadar? 840 km. Yani bizim Muğla İspanya’nın 1.5 misli. Kullanmadığımız o kadar büyük rezerv var ki.
Türkiye dünyada ekilebilir arazi büyüklüğü açısından 9. sırada. Peki Türkiye’nin tarım ürünü ihracatı ne kadar? 12 milyar dolar. Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın tarım ürünleri ihracatı ne kadar? 52 milyar dolar. Düşüne biliyor musunuz Konya büyüklüğündeki Hollanda 52 milyar dolar tarım ürünleri ihracatı yapıyor.
-“İş hayalle başlıyor”
Onun için hayal etmekten korkmayın. İş hayalle başlıyor. Başarıya ulaşmak istiyorsanız hayal ediyorsunuz. En özgür olduğunuz alan hayal dünyanızdır. Hayal etmezseniz kaybetmeye başlarsınız.
Hayal edeceksin, hayalle beraber hedefini koyacaksın. Bununla beraber çalışacaksın. Ancak sonuç öyle geliyor.”
-“En büyük servet girişimcilik”
En büyük servetimizin girişimci ruh olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin bugün geldiği noktayı örneklerle anlattı. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“26. büyük ekonomiden 17. büyük ekonomi haline geldik. Bugün İtalya ile Çin arasındaki en güçlü ekonomi Türkiye. Bunu da son 30 yılda başardık.Bugün 57 İslam ülkesi içerisindeki 100 büyük şirket arasında 24 tane Türk şirketi var. Bugün Türk müteahhitlik sektörü 82 ülkede 180 milyar dolarlık proje üstlenmiş ve başarıyla bitirmiş durumda. Müteahhitlik sektöründe dünya ikinci haline geldik. Nakliye sektöründe dünyada ABD’nin ardında ikinciyiz. Buradaki en önemli şey. Hayal kurduk. Hayalle birlikte hedef. Hedefle birlikte çalışma.
Şirketlerimizin artık zihin kodları da değişmektedir. Eskiden markalaşma olayını önemsemezdik. Artık marka tescilinde son yıllarda Avrupa’daki ilk 3 ülkeden birisi olduk. Markalaşma zenginlik demektir.
Biz çocukları yetiştirirken ‘icat çıkarma’ diye yetiştiriyoruz. Ama devir ‘icat çıkarma’ devri. Bu da genç girişimcilerin işi. 50 gram cep telefonuyla 10 ton sacın değeri aynı. Zengin olmak için sermayeye ihtiyaç yok. Artık iş, alın teri yerine akıl terini akıtma.
-“Birbirimizi sevmeye mahkumuz”
İki önemli çıpamız var. Güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi. Düşünce, din ve vicdan ile müteşebbis hürriyetini kaybetmememiz lazım. Bunlara sımsıkı sarılmamız lazım.
Bunlardan ayrılmaz, birbirimizi öteki diye görüp kamplaşmazsak o zaman gelecek bizim. Huzur olmadan ticaret olmaz. Birlikte bereket ve rahmet ayrılıkta azap vardır. Bizim kültürümüz diyor ki birbirini sevmedikçe mükemmel insan olamazsın. Birbirimizi sevmeye mahkûmuz. Birbirimize mahkûmuz."
19/10/2010
BOZÜYÜK
TİCARET VE SANAYİ ODASI