Hisarcıklıoğlu, “Bizim kültürümüzde çok önemli bir söz var: ‘Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır’. Yıllardır şunu söylüyorum. Ülkemizde yatırımcının en önemli sorunu sermaye eksikliğidir. Aynı sektörde ayrı ayrı iş yapıp rekabet içinde boğulmak yerine, bir araya gelerek ortaklık kurmak, hem verimliliği artıracak, hemde yurtdışındaki rakiplerimizle rekabet edebilmemizi sağlayacaktır. Şimdi Hükümetimiz bu konuda önemli bir kapı açtı. Özel sektör olarak biz de üzerimize düşeni yapmalı, ‘küçük olsun, benim olsun’ anlayışını artık terk etmeliyiz. Artık firmalarımız büyük oynamanın önemini anlamak zorundadır” diye konuştu.
TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sistemini oda / borsa başkanlarına anlattı. Söz konusu toplantıda, oda / borsa başkanları da Yeni Teşvik Sistemi hakkında görüş ve önerilerini paylaştı.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Bakan Çağlayan’a, Türk özel sektörüne ve girişimcilere verdiği destekten ötürü teşekkür etti.
Türkiye’nin 2011 yılını yüzde 8,5’luk rekor bir büyüme ile kapattığını hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Çin ve Arjantin’den sonra dünyada en hızlı büyüyen üçüncü ülke olduk. Bunu da Türk özel sektörü yaptı. Özel tüketim ve yatırım harcamalarının büyümeye katkısı yüzde 9,5. Kamu harcama ve yatırımlarının katkısı ise binde 4’te kaldı. Dış ticaretin de büyümeye olumsuz etkisi azalmaya başladı. 2011’in ilk 9 ayında dış ticaretimiz büyümeyi yüzde 3,1 daraltırken, 2011 genelinde dış ticaretin daraltıcı etkisi yüzde 1,4’e geriledi.
2012’in ilk çeyreğindeki rekor ihracat düzeylerini de dikkate aldığımızda dış ticaretin 2012’de büyümeye olumlu katkı sağlamasını bekliyoruz. Milli gelirimiz tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak 772 milyar dolara, kişi başı gelirimiz 10 bin 444 dolara ulaştı. Bu süreçte sanayi sektörümüz de %9 oranında büyüyerek, ekonominin itici gücü oldu” değerlendirmesinde bulundu.
-Başarı hikayesi nasıl yazıldı?
Bu başarı hikayesinin nasıl yazıldığına dikkat etmek gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bir yanda batımızdaki Avrupa’da büyük bir ekonomik kriz yaşandığına, Avrupa Birliği ekonomileri küçülürken, AB vatandaşlarının hayat standartlarının düştüğüne, öbür taraftan da güneyimizdeki ülkelerin siyasi sorunlarla boğuştuğuna ve yeni bir sistem kurmanın sancılarını yaşadıklarına dikkat çekti.
Türkiye’nin, bu ateş çemberinin tam ortasında yoluna devam etiğini bildiren TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “ Türk özel sektörü üretiyor, istihdam sağlıyor, büyüyor, büyütüyor. Ben buradan tüm özel sektörümüze, sanayicilerimize, şirketlerimize teşekkür ediyorum. Büyük emek ve alın teri harcayan çalışanlarımıza, işçilerimize huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. İnanın her birine tek tek madalya taksak yeridir” dedi.
-“İllerinizin, ilçelerinizin bu teşvikten yararlanmasını sağlayın”
Başbakan Erdoğan’ın duyurduğu teşvik mekanizmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu oda ve borsa başkanlarına hitaben şöyle konuştu:
“Emeklerimizin takdir edildiğinin, devletimizin Türk özel sektörünün arkasında olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün aile meclisindeyiz. Camiamızın içinden çıkan ve her zaman bizden biri olan değerli bakanımız bize yeni teşvik sisteminin detaylarını anlatacak. Çünkü Sizler kanaat önderisiniz. İllerinizin, ilçelerinizin vizyonunu belirleyen kişilersiniz. İllerinizin, ilçelerinizin bu teşviklerden daha fazla yararlanmasını sağlayın.
Bir kısmınızın özellikle illerinizin bölge sınıflandırmaları konusunda kafa karışıklığı yaşadığını biliyorum. Ama, bu teşvik mekanizması hem yapılış biçimi, hem de içeriği açısından çok farklı ve son derece kapsamlı. Sayın Bakanımız birazdan tüm detayları sizlerle paylaşacak, ama ben özellikle 3 noktanın altını çizmek istiyorum.
Birincisi, ilk defa özel sektörün görüşleri sürecin en başından itibaren çalışmalara yansıtılmıştır. Bu süreçte Türk özel sektörünün çatı örgütü olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği sürece ciddi katkı sağladık. 10 Eylül 2011’de siz Oda Başkanlarımızla ve 7 Ekim 2011’de de Sektör Meclislerimizin Başkanlarıyla bir araya geldik. Bu toplantılarda ve sonraki görüşmelerde özellikle 7 alanda özel sektörün taleplerini toparlayıp Bakanımıza ilettik.
Bakın o gün taleplerimiz nelerdi?
-Bölgelerin iller arasındaki gelişmişlik farklılıklarını yansıtacak şekilde yeniden tasnifi
-Geri kalmış bölgelerde destek araçlarının artırılması
-Mevcut teşvik araçlarının çeşitlendirilmesi
-Büyük yatırımlara verilen teşviklerinin daha çekici hale getirilmesi
-İllerde desteklenen sektörlerin illerin imkanlarını da artıracak şekilde yeniden belirlenmesi
-İstihdam, ihracat ve ithal ikamesi gibi kriterleri de göz önünde bulunduran bir mekanizmanın kurulması
-Vergi teşvikinin yatırıma katkı sağlayacak şekilde ve yatırım sürecinde de finansman desteği sunacak şekilde düzenlenmesi”
-Yatay sektörlerin destek kapsamına alınması
Bütün bu alanlarda ciddi iyileştirmeler yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini açıklayan Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:
“Yeni teşvik mekanizmasında gördüğümüz bir diğer önemli husus da tüm sektörleri pozitif etkileme potansiyeline sahip yatay sektörlerin de destek kapsamına alınmasıdır. Eğitim, ulaştırma gibi yatay alanların her bölgede stratejik yatırımlar olarak desteklenmesine yeni teşvik paketi kapsamında öncelik verilmesi son derece olumludur. Böylece, özel sektörün okul yatırımları, eğitimde fiziki kapasitenin arttırılmasına ve Türkiye’deki beceri açığı probleminin çözümüne katkı sunabilmesi için ciddi bir imkan sağlanmıştır. Ulaştırma alanındaki yatırımların desteklenmesi ise bölgelerin çevresindeki iller ve yurtdışındaki pazarlar ile bağlantı düzeyini arttırarak lojistik maliyetleri azaltabilecektir.
Bu teşvik sisteminde dikkati çeken üçüncü önemli husus da vergi indiriminin firmalara finansman desteği sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesidir. Biliyorsunuz önceki sistemde vergi indirimi teşvikinden yararlanabilmek için yatırımı bitirmeniz ve yeni yatırımdan kara geçmeniz gerekiyordu. Bir başka deyişle tulumba akmaya başladıktan sonra destek geliyordu. Şimdi, devlet tulumbaya su dökecek. Sadece işletme aşamasında değil de, yatırım aşamasında da vergi indirimi yapılabilecek. Hem de birinci bölge dışında, sadece yatırım yaptığınız işten değil, tüm şirketin kazancından vergi indirimi alabileceksiniz.”
-Özel sektörün gelişimine katkı sağlayacak yenilikler
Teşvik sistemi içerisinde OSB’lere sağlanan ayrıcalıklardan, yüksek teknolojiye verilen ilave desteklere, asgari yatırım miktarlarının azaltılmasından, faiz desteklerine kadar birçok yenilik bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bunların hepsinin özel sektörün gelişimine ciddi katkı sağlayacağını bildirdi.
Teşvik sisteminin önemli ve büyük bir adım olduğunu dile getiren TOBB Başkanı, “Bütün dünya kendi sorunları ile boğuşurken, günlük çözümlerle ilerlemeye çalışırken; biz, hükümetimiz, özel sektörümüz ve milletimiz olarak gözümüzü 2023’e çevirdik. Artık devlet ve millet olarak aynı hedefe odaklandık. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız. 500 milyar dolar ihracat yapacağız. Bunun olması için de özel sektörün maliyetlerinin azalması, rekabetçi hale gelmesi gerektiğini biliyoruz” dedi.
-Ekonomi Bakanı Çağlayan: “Teşvik Sistemi, 1 Ocak 2012'den itibaren geçerli olacak''
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise konuşmasında, Teşvik Sistemi'nin, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olacağını bildirdi.
Bakan Çağlayan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Yeni Teşvik Sistemi'ni oda ve borsa başkanlarına anlattı.
Çağlayan, toplantıda yaptığı konuşmada, Teşvik Sistemi'nin geçerliliğiyle ilgili çeşitli sorular bulunduğunu kaydederek, ''Bu konuda, Sayın Başbakanımız ne ifade etmişlerse, o geçerli olacaktır. Teşvik Sistemi, 1 Ocak 2012'den yani neredeyse 4 ay geriye gitmek suretiyle geçerli olacak'' dedi.
Teşvik sistemini 4 bacaklı yaptıklarını, 3 bacağın bu sistemi taşımakta zorlandığını ifade eden Çağlayan, yeni Teşvik Sistemi'nin bölgesel teşvik uygulaması, büyük ölçekli yatırımlar ve stratejik yatırımlar çerçevesinde gerçekleştirildiğini kaydetti.
Bakan Çağlayan, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat dörtlüsünün bir bütün halinde sağlaması gereken yatırımların yolunun açılması gerektiğine işaret ederek, Teşvik Sistemi kapsamında, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, faiz desteği, yatırım desteği, işveren SSK primi desteğinin bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin en geri kalmış illerine, emek yoğun sektörleri göndererek, istihdam sağlanmasının amaçlandığını kaydeden Çağlayan, ''Amaç, insanların doğduğu yerden doyacağı bir sistemin hazırlanması'' dedi.
Teşvik Sistemi'nin, bir çok yeniliği getirdiğini belirten Çağlayan, kobi tanımında önemli makas değişikliği yapıldığını ve ''AB Tanımlı Kobi Sistemi''nin getirildiğini söyledi. Bakan Çağlayan, ''AB Tanımlı Kobi Sistemi ile en önemli etkiyi demir çelik sektörü yaşayacak. Demir çelik sektörü başta olmak üzere, teşvik sistemine giremeyen birçok sektör bu kapsamda kendi yerini alacak'' diye konuştu.
Mevcut kobi tanımında, ''250 kişiden az olacak, yıllık net satış hasılatı 11 milyon avro olacak'' şartının bulunduğunu hatırlatan Çağlayan, yeni düzenlemeyle 250 kişinin aynen korunduğunu, bilanço, net satış hasılatı ile beraber mevcut sistemin 4 kat daha büyütüldüğünü kaydetti.
-''6. bölgeye hükümetimiz son derece cömert davrandı''-
Bakan Çağlayan, Teşvik Sistemi'nin açıklandığı günden, bugüne kadar yüzde 80-85 oranında beğeni topladığını belirterek, Teşvik Sistemi'nin Türk özel sektörünün taleplerinden ortaya çıkan bir sistem olduğunu bildirdi.
Bölgesel teşviklerde, 61 ayrı değişken doğrultusunda değerlendirilerek Türkiye'nin 81 ilinin sosyal ve ekonomik gelişmişlik endeksinin tespit edildiğini, buna göre Türkiye'nin 6 bölgeye ayrıldığını anlatan Çağlayan, 1. bölgenin en gelişmiş, 6. bölgenin en geri kalmış illerden oluştuğunu söyledi. Çağlayan, şöyle devam etti:
''Terörün o ile yatırım yapılmasını engelleyen, bugüne kadar yapılan yatırımlarda iş makinalarını, fabrikaları yakan, o bölgenin geri kalmasıyla nasiplenen terör örgütünün elindeki kozu almak amacıyla yapıldı. Bu düzenleme yapılırken, 6. bölgeye hükümetimiz son derece cömert davrandı. 6. bölgede hiçbir bölgede olmayan destekler verildi. Söz konusu bölgede, işveren yanında çalıştırdığı asgari ücretlinin sadece asgari ücretinin netinden sorumlu olacak. Türkiye, işçisine emeğine en ufak şekilde geri götürmeden, işverene maliyetini düşürecek bir yapıyı benimsemiştir.
Bölgesel teşvik sisteminde yapılacak yatırımlarda herhangi bir kısıtlama getirmiyoruz. 81 ilde ayrı ayrı sektörler desteklenecek.''
Organize sanayi bölgelerinin bulunduğu bölgenin değil, bir alt bölgenin desteklerinden faydalanacağını belirten Çağlayan, 12 önemli sektörde de büyük ölçekli yatırımların destekleneceğini söyledi. Bakan Çağlayan, sektörlere yapılacak yatırımların asgari tutarlarının düşürüldüğünü, sektörlerdeki büyüklüklerin aşağı çekildiğini kaydetti.
Çağlayan, GİTES çerçevesinde tespit edilen, Türkiye'nin imkanı olduğu halde dışarıdan ithal etmek zorunda kaldığı tüm sektörlerin de stratejik yatırımlar olarak tespit edildiğini belirterek, stratejik yatırımlar kapsamında, Türkiye'de tedariğinde yüzde 50'den fazlası ithal edilen ürünlerin, Türkiye'de hiç üretimi olmayan ürünlerin yatırımının, 50 milyon doların üzerinde ithal edilen tüm ürünlerin stratejik yatırımlar kapsamına gireceğini belirtti. Çağlayan, ''6. bölge hariç olmak üzere, il ayrımı, bölge ayrımı yapılmayacak. Cari açığın panzehiri olacak olan stratejik yatırımlarda yüzde 40 katma değer üretme şartı aranacak'' dedi.
-''800'e yakın talep geldi''-
Yeni Teşvik Sistemi'nin, somut verilerle ve özel sektörden gelen yaklaşık 800'e yakın talebin tek tek taranmasıyla oluşturulduğunu belirten Çağlayan, ''Önümüzdeki hafta TBMM'ye teşvikle ilgili Vergi Kanunu'nda yapılacak üç değişiklik, sosyal güvenlikte yapılacak bir değişiklik tasarısı gidecek. Yeni Teşvik Sistemi'ni bu ay sonuna kadar uygulamaya sokacağız'' dedi.
Basın Kuruluşlarımıza ve Kamuoyuna duyurulur.